Hercai Son kitap-Meftun Uzun Özeti.

Bu yazı spoiler içermektedir!!!Kitabı alıp okumak isteyenlerin okumaması tavsiye olunur..

Hercai serisinin son kitabı Meftunun geniş özeti.

 Reyyan  Miranın başucunda bekleyerek onun gözlerini açması için yalvarıyordu.Bir anda Miran gözlerini kıpırdatarak açmaya çalıştığını fark etti.Miranın elleri şuursuzca Reyyanın karnı üzerindeydi.Reyyan şaşırmıştı acaba söylediklerini duymuş muydu? Tabi ki Miranın daha hiç bir şeyden haberi yoktu;ne onu kimin vurduğundan ne bebekleri olacağından ne de baş düşmanı bildiği adamın oğlu olduğundan.
 Miran tam bir haftadır gözünü açamamıştı.Reyyan olanlardan dolayı suçluluk hissediyordu.

 Miran onu kimin vurduğunu görmese de emindi onu arkasından vuran kişinin Hazar Şanoğlu olduğundan.Başka kim onun canına kastede bilir diki ondan başka?! Yıllar öncede yapmamış mıydı? Gözünün önünde babasının canına kıyamamış mıydı?

 Reyyanın kaç kez korkarak sorduğu soruya "bilmiyorum"diye cevap vererek Reyyanın canını sıkmak istemedi.Artık ne olursa olsun alınacak bir hesabı vardı ama Reyyanı mümkün kadar bu nefretten uzak tutmaya çalışıyordu.Reyyan Miranı affetmişti ve artık Reyyanı kaybetmek istemiyordu.
 Reyyansa babasından öğrendiği sırrı içi kana-kana saklamak zorundaydı.Bu konu hakkında da fazla konuşmakta istemiyordu.Çünkü ne yeriydi ne de sırası.Reyyan çok korkuyordu ve Mirana "Günün birinde bu geçmiş canımızı yakacak biliyorsun değil mi?Ne elini tutmam ne elimden tutman kurtaracak bizi.Bir gün gülün dikenleri,ikimizin de yüreğimize batacak"-dedi.
 Miran uyandıktan sonra polisler ifadesini almak için hastaneye gelmişlerdi ve onlara vuran kişini görmediğini söylemişti.
 Miranın amcası Vahit bey geçen bu bir hafta içinde yeğenin yanına hiç uğramamıştı ve bu durum Reyyan da garip bir şüphe uyandırmıştı.Acaba Vahit bey her şeyi biliyor muydu? Ya da Nergis hanımın geçmişten haberi var mıydı?Eğer öyleyse Miran affetmeye bilirdi onu..
 Reyyan sakladığı sırrı düşüne-düşüne hastane kalidorunda bir duvara kısılmış oturuyordu.Onun bu hali Nergis hanımın yüreğini acıtmıştı.Nergis hanım Reyyana yaklaşıp onu teselli etmeye çalıştı."Allah Miranı hem sana hem bebeğine bağışladı."Reyyan-"Miran henüz bilmiyor"-dedi.Nergis hanım Reyyana ondan önce kimsenin Mirana bebeği söyleyemeyeceğinin sözünü verdi.
 Reyyan Nergis hanımı affetmese de artık bu kini daha fazla uzatamayacağının da farkındaydı.Gerçektir ki Miran teyzesini anne gibi görüyordu ve çok değer veriyordu.Zira Nergis hanım da Miranı kendi evladından ayırmıyordu.

 Reyyanın teyzesinin kızı Elifle Miranın arkadaşı Arda arasında da artık bir yakınlaşma vardı.Nefretten doğan bir aşk daha...

Miran yavaş-yavaş kəndinə gelmeye başlayınca uyandığı günü düşündü.O,gözlerini açmadan önce Reyyanın sesini duymuştu ancak ne dediğini hatırlayamıyordu.Karanlığın içinde bir el onu ışığa doğru Reyyana götürmüştü ve uyanmıştı.Uyandığında eli Reyyanın karnı üzerindeydi.Bir an Miranın yüzünde güller açtı.Olabilir miydi böyle bir şey?Hemen Reyyanı yanına çağırdı ve gerçeği öğrenmek istiyordu.Reyyan ilk başta söylememeye gayret etse de nihayetinde itiraf etti.Miran baba olacağı için çok mutluydu.

Bir kaç gün sonra Miran taburcu olup evine dönmüştü.Evde artık bir aile ortamı vardı.Nergis hanım kızıyla beraber Miranın evine toplanmışlardı.Reyyan Miranın üstünü değişip uyuttuktan sonra aşağı kata inince kapının zilinin çalındığını fark edip gelen kişinin Arda olduğunu düşünerek kapıyı açtığında karşısında Vahit beyi görüp şaşırdı.Vahit bey içeri geçtikten sonra Reyyana ağır hakaretler sarf ederken Nergis hanım ve Eylül Reyyanı korumaya çalışıp hiç bir günahı olmadığını savunmuşlardı.Vahit bey olacaklardan habersiz son darbeyi vurayım derken kapının önünde duran Miranı fark etmemişti.Miran Vahit beyi "defol git"diyerek evden kovdu.Bütün bu olanlar Reyyanı çok kırmıştı ve Miran onu iyileştirmek istedikçe geçmişte yaşananlar peşlerini bırakmıyordu.

MİDYAT.

 Konakta da durumlar farksız değildi.Azat hala aşk acısı çekiyordu.Herkesin Miranı onun vurduğunu düşünmesi onu epey kızdırmış olmalıydı ki kimseyle konuşmak istemiyordu.

Konakta Reyyanın hamile olduğu haberi duyulunca herkesi buruk bir sevince boğarken Azatı acıya boğmuştu..

İstanbul..

 Miranın evindeki olayın üzerinden 3 hafta geçmişti.Ne olduysa da Vahit bey Reyyandan gelip özür dilemişti.Her şey yolunda gidiyordu bir tek Reyyan sakladığı sırrın altında eziliyordu.

 Miran Reyyanın babasıyla konuşmasına yasak koymuştu.Konakta amcası kızı, annesiyle konuşmasına karışmasa da baş düşmanı olan Hazar beyle asla konuşamazdı.

3 Ay sonra.

 Elif,Arda,Reyyan ve Miran birlikte Fırat'ın nişanına davete gitmişlerdi. Nişanın ilerleyen saatlerinde Fırat Reyyana yaklaşarak babasının ona bilgi gönderdiğini ve konuşmaları gerektiğini kulağına fısıldamıştı.Reyyan fırsat kollayıp tam gidecekleri sırada Mirana dışarıda beklemesini ve lavaboya gidip hemen döneceğini söyleyerek Fırat'la gizlice bir odaya kapanıp olan biteni öğrenmeye çalışıyordu ki Fırat'ın nişanlısı tarafından basılması yanlış anlaşılmasına sebebiyet olmuştu.Ardından Miranın o odaya gelmesi ve Reyyanı orada görmesi bir şeylerin ters gittiği şüphesini yaratmıştı Miranda..Ve bu yüzden araları bozulmuştu.

 Reyyan geçmişin hesabını sormak ve geçmişi ne kadar bildiğini öğrenmek için Nergis Hanım'ın evine gider.Tesadüfen yan odada bulunan Gönülün duyacağından  habersiz Nergis hanıma geçmişin hesabını sorar ve gerçeklerden habersiz olan Nergis hanıma her şeyi anlatır..Miranın Hazar beyin oğlu olduğu gerçeğini duyunca Nergis hanım şaşırtmıştı.Kız kardeşinin ona bunu söylemediğini sadece Hazar beye nefret ettiği için Mirana Hazar beyle evli olduğu gerçeğini saklamasını vasiyet ettiğini söyler.Bundan başkada bir şey bilmediğine yemin etti.Zaten Hazarla Dilşah evlenirken Nergis hanım yurt dışında yaşıyordu.Bu yüzdendir ki sahte isteme zamanı Hazar bey eski eşinin ablası Nergis hanimi tanıyamamıştı.

 Gönül hemen Miranı arayarak fırsattan istifade Reyyanı Miranın gözünden salmak için her şeyi ona anlatır.Gerçekleri duyan Miran deliye döner Gönül'e inanamaz Reyyana iftira attığını düşünür ve onu tam boğacakken Arda elinden zor kurtarır.

 Evine dönen Miran evinin önünde Hazar beyle karşılaşınca daha da deliye döner.Bütün gerçekleri öğrenen ve artık emin olan Miran evden uzaklaşır.O sırada Azat Reyyana annesinin kazaya düştüğü haberini getirince Reyyan Azatla Mardin'e gider.
 Miranın öfkesi sakinleştikten  sonra Reyyanın annesinin kaza yaptığı ve bu yüzden Reyyanın Mardin'e gittiği haberini alır ve Reyyanın yanında olmak ona destek olmak için ararken Azatla gittiğini duyunca tekrardan öfkesine yenik düşer ve Reyyana orada kalmasını,dönmemesini söyleyerek vidalaşır.

Reyyan bu duruma çok üzülür ama hasrete dayanamayan Miran Mardin'e Reyyanı götürmek için geri döner.

 Mardin de Azatla aralarında tartışma yaşanır üstelik Bedirhan da olanlardan habersiz hala Mirana karşı öfkelidir.Tartışma sırasında Reyyanın sancısı tutar ve erken doğum başlamıştı bile..Erken doğum herkesin yelkenlerini suya indirmişti.Bu arada konaktaki herkes Miranın Hazarın oğlu olduğunu öğrenmişti.Bundan sonra bebeklerinin hayatta kalması için savaşacaklardı.

Reyyan erken doğum için Miranı suçluyordu ve Miranda suçlu olduğunu kabul ediyordu.Bu yüzden aralarında büyük bir tartışma yaşanır ve bu sırada Reyyan Azatın ona aşık olduğunu Miranın ağzından duyarak şoke olur.Daha sonra Azatta kendisi Reyyana bunu itiraf eder.

 Hazar bey Miranı yanına çağırıp onu vuran kişinin Vahit bey olduğunu ve ondan korunması gerektiği hakkında Miranı uyarmıştı.Miran her ne kadar Hazar beye inanmak istemese de içinde kuşku duymaya başlamıştı artık..ve Hazar bey haklı çıkmıştı.

 Her şey yolunda gitmeye başlamıştı, kızları hayata tutunmayı başarmıştı ve ismini Güneş koymuşlardı.Miran ikinci duruşmada Gönülden boşanmıştı ve Reyyana sürpriz yapmaya hazırlanıyordu ki Vahit beyin kiraladığı katil tekrardan Miranın karşısına çıkıp onun canını almak istemişti.Ancak Miranın aldığı önlemler sayesinde Miran hayatta kalmayı başarmıştı.Vahit beyle arasındaki bağı koparmış atmış ve zaten Vahit bey tutuklanmıştı.Teyzesiyle eskisi kadar sık sık görüşmese de affetmişti onu sadece hala ona karşı kırgınlık vardı içinde..

 Hazar beyi affetmiş değildi ta ki İstanbul'da evinin önünde babasının kalp krizi geçirdiğini göremeyene kadar.Hazar bey fenalaşınca "baba" diye bağırmıştı Miran..

 Ve o gün gelmişti artık..Her şeyin başladığı yere dönüyorlardı Mardin'e..Temelli oraya taşınmayı karara almışlardı..Reyyanın Mardin'e taşınmasıyla birlikte Azatta annesinin hizmetçilerinin kızı olan Dilanla evlenme isteğini kabul etmişti.Azat artık yeni bir sayfa açmak istiyordu hayatında bu yüzden Dilanla birlikte Mardini terk etti.

Miranın arkadaşı Arda Reyyanın teyzesi kızı Elifle nişanlandı.

 O kadar çileden sonra her şey kendi yolunda gidiyordu.Ve Hercai bir adamın Meftuna dönüşme hikayesi ile son bulmuştu..

Okuduğunuz için teşekkürler..❤️